Son yıllarda insana birçok yönüyle benzeyen, hatta zaman zaman kendilerine sorulan sorulara bağımsız cevaplar vererek insanları şaşırtmaya başlayan yapay zekalar hakkında birçok teori üretiliyor. Buna göre ilerleyen dönemlerde yapay zekaların birçok sektörde çalışma dünyasının en başarılı çalışanları olacağı, onların sunacağı çalışmaların insanlığa büyük fayda sağlayacağı ön görülüyor. Fakat yapay zekaların bu aşamaya gelmesi hiç de kolay olmadı. Aslında oldukça zorlu bir gelişim sürecinden geçerek bugünkü yapay zeka konsepti ortaya çıktı.
İlginizi Çekebilir: Endüstriyel Ethernetin Getirdiği 5 Yenilik
Antik Medeniyetlerde Yapay Zekalar
Yapay zekaların tarihçesi aslında sandığımızdan çok daha eskilere gidiyor. Özellikle bugün haklarında hala birçok şeyin tam olarak açıklanamadığı Antik Mısır medeniyeti, yapay zeka fikrinin ilk kez ortaya atıldığı yerdir. Yani yapay zeka nasıl ortaya çıktı ve tarihi nedir? sorusunun cevaplarının araştırılmaya başlanacağı ilk dönem, Antik Mısır’dır. Antik Mısır kaynaklarında bu konu hakkında yapılan çizimlerin varlığı hayli ilginç. Üstelik konu hakkında bazı eserler yayınlayanlar da var. Bununla birlikte Antik Yunan Medeniyeti mitolojisi ele alındığı zaman, mitolojik kahramanlar arasında yapay zekaların var olduğu da biliniyor.
Yapay Zekanın Gelişimi
Antik çağlardan sonra da yapay zekalar hakkında bazı fikirler öne sürülmüştür. Bu düşünceler, 1600’li yıllar itibariyle yayınlanan kitapların bazılarında mevcuttur. Kimi kitaplarda insanların düşüncelerinin bir matematiksel diziminin olabileceği ve bunun başka nesnelere uyarlanabileceğine ilişkin fikirlerin yayınlanması söz konusu. Matematikçi Gottfried Leibniz bu fikri öne sürmesi ile tanınıyor. Hatta Güliver’in Gezileri kitabının yazarı Jonathan Swift bu eserinde spekülatif bilginin geliştirilmesi için mekanik operasyonların gerekliliğinden bahseden bir cümle kurmuştu. Bu düşünceler aslında, ilerleyen tarihte gelecek yapay zekaların ilk ayak sesleriydi.
İlginizi Çekebilir: Sis Bilişim Nedir?
Modern Çağda Yapay Zekalar
1956 yılı yapay zeka kavramının doğum yılıdır denilebilir. Bu sene yapay zekalar hakkında bir New Hampshire, Dartmouth College’da bir konferans düzenlenmiş ve ilk kez “yapay zeka” ifadesi kullanılmıştı. Hemen sonrasındaki yıl da Perceptron adındaki bir yapay sinir ağının bulunması, yapay zekaların artık hayata geçirilebileceğinin kanıtı olmuştu. 1997 yılında IBM tarafından geliştirilen Depp Blue adındaki yapay zekanın, ünlü satranç ustası Garry Kasparov’u yenmesi, yapay zekaların fiilen yaşama girmesi olarak kabul edilmektedir.
Bir Bakışta Yapay Zeka Tarihi
1666
Matematikçi ve filozof Gottfried Leibniz, Dissertatio de Arte Combinatoria adlı kitabını yayınlayarak, Ramon Llull’u insan düşüncesinin bir alfabe olarak önerilmesini ve tüm fikirlerin nispeten az sayıda basit kavramın kombinasyonlarından başka bir şey olmadığını öne sürdü.
1763
Thomas Bayes, olayların olasılığı hakkında akıl yürütmek için bir çerçeve geliştirir. Bayesian Inference, makine öğrenmede lider bir yaklaşım olacaktır.
1854
George Boole, mantıksal akıl yürütmenin, sistematik bir şekilde bir denklem sistemini çözme biçiminde gerçekleştirilebileceğini savundu.
1898
Nikola Tesla dünyanın ilk radyo kontrollü gemisinin bir tanıtımını yaptı. Tekne Tesla’nın tanımladığı gibi “ödünç bir akıl” ile donatıldı.
1921
Çek yazarı Karel Čapek, R.U.R. adlı oyunda “robot” kelimesini kullandı. (Rossum’un Evrensel Robotları). “Robot” kelimesi “robota” (iş) kelimesinden gelmektedir.
1929
Makoto Nishimura, Japonya’da üretilen ilk robot olan “Gakutensoku” tasarladı. Bu robotun yüz ifadesini değiştirebilir ve başını ve ellerini bir hava basıncı mekanizması ile hareket ettirebilirdi.
1950
Alan Turing, daha sonra “Turing Test” olarak adlandırılacak “Taklit Oyunu” önerdiği “Bilgisayar ve İstihbarat Makineleri” yayınladı.
1955
“Yapay zeka” terimi, John McCarthy (Dartmouth Koleji), Marvin Minsky (Harvard Üniversitesi), Nathaniel Rochester (IBM) ve Claude Shannon tarafından sunulan “2 month, 10 man study of artificial intelligence” çalışmasında kullanıldı. Bir yıl sonra, Temmuz ve Ağustos 1956’da gerçekleştirilen 2 atölye, genel olarak yeni bir alanın resmi doğum tarihi olarak kabul edilir.
1961
James Slagle, sembolik entegrasyon problemlerini çözen sezgisel bir program olan SAINT (Symbolic Automatic INTegrator) geliştirir.
1968
Terry Winograd, doğal bir bilgisayar dili anlayışı olan SHRDLU’yi geliştirdi.
1976
Bilgisayar bilimcisi Raj Reddy, IEEE’de sunduğu “Speech Recognition by Machine: A Review” ve Doğal Dil İşleme (NLP) ile ilgili ilk çalışmalarını ortaya koydu.
1988
Judea Pearl, “Akıllı Sistemlerde Olasılıksal Düşünceler” adlı makalesini yayınladı. 2011 yılında Turing Ödülünü alan bu çalışma sadece yapay zeka alanında değil, diğer birçok mühendislik ve doğa bilimleri dalında da önemli bir araç haline gelmiştir. Bu çalışma ile birlikte kompleks ağ sistemleri matematiksel olarak ifade edilir hale geldi.
1997
Deep Blue, dünya satranç şampiyonunu yenen ilk bilgisayar satranç oyunu programı oldu.
2009
Google ilk otonom araçları test etmeye başladı.